Yazı Kafası Site Logosu
Cinayet - Bölüm 1 - Suçluluk Esarete Aşk Cinayete Yıllar Ödemeye Fırlatmıştı
Cinayet - Bölüm 1 - Suçluluk Esarete Aşk Cinayete Yıllar Ödemeye Fırlatmıştı 345433

Onları öldürdüğümde henüz yirmi bir yaşındaydım. Cinayetin suçluluk duygusuna kapılmış ve daha şimdiden içinden çıkılması zor bir esarete kendimi kaptırmıştım. İkisi de çok güzeldi ve birbirlerine olan tutkularından başka bir şey yaşamıyorlardı. Evet, ikisini de büsbütün aşk kaplamıştı. Ta ki ben onları öldürene kadar.

Bundan on yıl öncesiydi. Cinayetin ayrıntılarını titizlikle planlamıştım. Geriye sadece uygulamak kalmıştı. Her şeyi elime yüzüme bulaştırmaktan korkuyordum. Aslında bu tarz suikastlere çoğu zaman uğramış olsam da her seferinde sağlam çıkmayı başarabilmiştim. Ama ne de olsa daha önce böyle bir cinayet işlememiştim. Nasıl olur da karıncayı bile incitmekten çekinen biri herkesi böylesine üzecek bir cinayete yelteniyordu. Oysaki annem hep vicdanımla karar vermem gerektiğini söylemişti. Ama ben kararlıydım ve bu cinayeti işleyecektim.

Ve olacak olan oldu. İkisi de acılar içinde kıvranıyorlardı. Hemen ölmediler. Uzun bir süre acı çekecek gibi duruyorlardı. Sanki onları yaşatan birbirlerine olan aşklarıydı. O kadar sımsıkı bağlanmışlardı ki ölmeleri yıllar sürecekti.

Geceler gündüzleri, aylar mevsimleri kovaladı. Yıllar birbiri ardına tespih taneleri gibi dizildi. Cinayetin bedeli karanlık bir esaretten başka bir şey değildi ve bu esaretin bedeli ne ise ödemeye hazırdım. Yıllar sürdü ölmeleri. Ve ben bir yandan genç olanını yaşlının içine gömerken öte yandan yaşlı olanını toprağa gömdüm.

Aradan koskoca on yıl akıp gitti. Ömrümün üçte biri katil olarak geçti. Her katil cinayet mahalline bir gün mutlaka döner. Ve ben o sonbahar gecesi cinayet mahalline geri döndüm. Maktullerin yaşayıp yaşamadığını mı merak etmiştim bilmiyorum. 

Ve gözlerine baktığımda içimde on yıl önce yaşadığım tanıdık bir kıpırtı oldu. Gözlerimin içinin güldüğünü, damarlarımdaki kanın aktığını, yüzümün renklendiğini hissettim ve yaşlı olanı gördüm, o yaşıyordu.

Ve gözlerime baktığında içinde on yıl önce yaşadığı tanıdık bir kıpırtı oldu. Gözlerinin içinin güldüğünü, damarlarındaki kanın aktığını, yüzünün renklendiğini gördüm ve genç olanı hissettim, o yaşıyordu.

Bu iki maktul, aralarında bir yaş fark olan biri genç biri yaşlı iki kalp, hala yaşıyorlardı. Gözler kalbin aynasıydı ve bu iki kalp halen birbirlerinde yaşıyorlardı. Ve ben artık bu aşkın katili olmadığımı fark ettim.

Ama sevincim kısa sürdü. Aradan geçen zaman birbirine aşık bu iki kalbi hayatın farklı köşelerine fırlatmıştı ve ben yine bu aşkın katili olduğumu anladım. Üstelik bu kez işlediğim tek cinayetin sadece bu olmadığını, işin içinde başka maktullerin de olduğunu görüyordum. 

14427 330979

Benzer Yazılar